Bingöl'de 5 yıl önce kurulan bir aile fırını, geleneksel tandır ekmeği üretimiyle dikkat çekiyor. Müşerref Kılıç ve damadı İsmail Bakır'ın kurduğu işletme, bugün 6 aileye daha istihdam sağlıyor ve ürünlerini Türkiye'nin dört bir yanına kargoyla ulaştırıyor.
Geleneksel Lezzet, Modern Ulaşım
Müşerref Kılıç, 10 yıllık tandır ekmeği tecrübesini, damadı İsmail Bakır ile birleştirerek kendi işletmelerini kurmuşlar. Yıllardır farklı fırınlarda çalışan ikili, Bingöl'ün eşsiz lezzetini, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlere kadar ulaştırmayı başardı. Sadece tandır ekmeği değil, yağlı ekmek, buğday ekmeği, beyaz ekmek ve bölgeye özgü "Sörin" ekmeği gibi çeşitli ürünleri de müşterilerine sunuyorlar. İşletmenin başarısı, doğal malzeme kullanımı ve ekmeğin uzun süre taze kalmasıyla da yakından ilgili. Ürün yelpazesi, müşteri taleplerine göre börek ve gözleme gibi seçenekleri de içeriyor. Bu geniş ürün çeşitliliği, işletmenin sürdürülebilirliğini ve müşteri memnuniyetini sağlıyor. Hatta yurt dışından gelen vatandaşlar bile bu ekmeği alıp ülkelerine götürüyor.
6 Aileye Ek Gelir Kapısı
Başlangıçta günde sadece 50 ekmek satabilen işletme, özveri ve sabırla büyümüş. Bugün ise 6 çalışanı, kendi ailelerine gelir sağlamakta. Bu durum, Bingöl ekonomisine de önemli bir katkı sağlıyor. Kılıç, "Başkalarının yanında çalışmak yerine kendi işimizi kurduk ve 5 yıldır burada kendi işimizi yapıyoruz. İş yerinde çalışan 6 kişi de buradan elde ettiğimiz gelirle ailesinin geçimini sağlıyor," diyerek işletmenin sosyal sorumluluğunu vurguluyor.
Türkiye'nin Her Yanına Lezzet Yolculuğu
İsmail Bakır, işletmenin başarı hikayesini anlatırken, ilk zamanlardaki zorluklardan ve bugün geldikleri noktadan bahsediyor. Anlaşmalı kargo şirketleri sayesinde, Türkiye'nin her köşesine lezzetli ekmekler ulaştırıyorlar. İsmail Bakır, "Yurt dışından gelen hemşerilerimiz de buradan ekmek alıp yanlarında götürüyor. Bazı durumlarda biz de kendi başımıza yurt dışına gönderim yapıyoruz," diyerek yurt dışı talebinden de bahsediyor. Bu durum, geleneksel tandır ekmeğinin ne kadar değerli ve özlem duyulan bir lezzet olduğunu gösteriyor.